Sözcüsü Kira Yarmysh, tutuklu Rus muhalif Aleksey Navalni’nin 16 Şubat Cuma günü tutulduğu ceza kolonisinde öldüğünü doğruladı. Sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden açıklama yapan Yarmysh, “Aleksey Navalni öldürüldü. Aleksey’in annesine iletilen resmi mesaja göre, ölümü 16 Şubat’ta yerel saatle 14.17’de yaşandı. Koloninin bir çalışanı Navalni’nin bedeninin şu anda Salekhard’da olduğunu söyledi” dedi.
Navalni’nin cansız bedeninin Rusya Soruşturma Komitesi’nden yetkililerce alındığını söyleyen Yarmysh, “Şu anda onunla ‘incelemeler’ yapıyorlar. Aleksey Navalni’nin bedeninin derhal ailesine teslim edilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘NAVALNİ’NİN NAAŞI MORGDA DEĞİL’
Öte yandan, Salekhard’daki tek morgda çalışan bir kişi, Reuters haber ajansına telefonla verdiği bilgide, Aleksey Navalni’nin cansız bedeninin morga ulaşmadığını söyledi.
Ardından Navalni’nin sözcüsü Kira Yarmysh, X hesabından yazılı bir açıklama daha yaparak, “Aleksey’in avukatı ve annesi Salekhard morguna ulaştı. Ancak (morg) kapalı; koloni çalıştıklarının ve Navalni’nin naaşının orada olduğunun güvencesini verdi. Avukat, kapıda yazılı olan telefon numarasını aradı. Avukata, bugün arayan yedinci kişi olduğu söylendi. Aleksey’in naaşı morgda değil” ifadelerini kullandı.
ST. PETERSBURG’DA EN AZ 69 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Rusya’da toplanma özgürlüğü alanında çalışan hak örgütü OVD-Info da tutuklu Rus muhalif Navalni’nin 16 Şubat Cuma günü tutulduğu ceza kolonisinde öldüğünün açıklanmasının ardından Rusya’da çeşitli etkinlik ve eylemler düzenlendiğini, bu eylem ve etkinliklerde 13 kentte 110’dan fazla kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Reuters’ın aktardığına göre, OVD-Info, bugün yerel saatle 07.36 itibarıyla gözaltında olan 110’u aşkın kişiden en az 69’unun St. Petersburg kentinde gözaltına alındığını bildirdi. OVD-Info’dan yapılan açıklamada, “Her bir polis karakolunda, açıklanan listelerde olandan daha fazla kişi gözaltında olabilir. Biz sadece güvenilir bilgi sahibi olduğumuz ve isimlerini yayınlayabildiğimiz kişilerin isimlerini paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Navalni’nin ölüm haberinin ardından dün başkent Moskova’da pek çok kişi Navalni’nin anısına çiçekler ve mumlar bıraktı. Dün akşam ABD’nin New York kentinde ve aralarında Berlin, Paris ve Londra’nın da olduğu pek çok Avrupa başkentinde eylemler yapıldı. Londra’daki Rusya Büyükelçiliği binasına Navalni’nin görüntüsü yansıtılırken, pek çok ülkede Rusya temsilcilikleri önünde toplanan, çoğu Rusya’dan göçmüş olan yüzlerce eylemci Navalni’nin ölümünden Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sorumlu tuttu.
ANNE NAVALNAYA, CEZA KOLONİSİNE DOĞRU YOLA ÇIKMIŞTI
Navalni’nin annesi Lyudmila Navalnaya’nın bugün Navalni’nin avukatı ile birlikte oğlunun öldüğü hapishaneye doğru yola çıktığı bildirilmişti. Navalnaya, oğlunun ölüm haberinin basına yansımasının ardından Facebook hesabından yaptığı paylaşımda ise “Hiçbir başsağlığı duymak istemiyorum. Onu 12’sinde (Şubat) hapishanede, görüşte gördüm. Hayattaydı, sağlıklıydı ve mutluydu” ifadelerini kullanmıştı.
Ne olmuştu?
Rus muhalif Aleksey Navalni’nin 16 Şubat Cuma günü, tutulduğu ceza kolonisinde öldüğü açıklandı. Yamalo-Nenets Özerk Bölgesi Federal Ceza Kurumu’nun internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Aleksey Navalni’nin dün yürüyüş yaptıktan sonra kendisini ‘iyi hissetmediği’ ve ‘neredeyse hemen bilincini kaybettiği’ ifade edildi. Ceza Kurumu, sağlık personelinin çağrıldığını ama Navalni’yi hayata döndürmeyi başaramadıklarını kaydetti. Açıklamada, ölüm sebebinin araştırıldığı bilgisi verildi.
Ölüm haberinin basına yansımasının ardından Kremlin’den yapılan açıklamada, ‘hapishane servisinin Navalni’nin ölümüyle ilgili tüm kontrolleri yaptığı’ belirtildi. “Navalni’nin ölüm sebebi hakkında bilgi sahibi değiliz” diyen Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de Navalni’nin ölümü hakkında bilgilendirildiğini kaydetti.
Aleksey Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya ise konuya ilişkin açıklamasında, eğer Rus yetkililerin duyurduğu ölüm doğru çıkarsa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve müttefiklerinin ‘cezasız kalmayacaklarını’ savundu. Almanya’daki Münih Güvenlik Konferansı’nda çevirmeni aracılığıyla konuşan Navalnaya, uluslararası topluma ‘bir araya gelme ve bu korkunç rejime karşı mücadele etme’ çağrısında bulundu.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
