Hatırlanacağı üzere Prigojin, 23 Haziran’da Rusya yönetimine isyan bayrağı açmış ve Moskova’ya doğru harekete geçmiş, ancak, başkente 200 kilometre kala Rusya’nın üst yönetiminde bazı kişilerden beklediği desteği bulamadığı için olsa gerek Putin yönetimiyle anlaşma yaparak isyanı bitirmek zorunda kalmıştı. Putin’in Wagner grubunun isyanını Rusya’nın 1917’deki Şubat ve Ekim devrimlerine benzetmesi, Kremlin yönetiminin bu isyandan (veya darbe girişiminden) nasıl ürtktüğünü en net bir şekilde gösteriyordu. Bu süreçte, Rusya’daki devlet aygıtının zayıflıkları da gözler önüne serilmişti. Wagner isyanının Moskova yönetiminde paniğe yol açmasının en önemli nedeni, Prigojin’in Rus toplumunun genelinde ve Rusya’daki milliyetçi çevrleer nezdinde geniş bir popülerliğe sahip olmasıydı.
KİEV DEĞİŞİM BEKLEMİYOR
Wagner savaşçılarından 5 ile 6 bin kişinin temmuz ayından itibaren Belarus’a yerleştirilmesi, Ukrayna yönetiminde Wagner grubunun kuzeyden sızması konusunda endişelere neden olmuştu. Ayrıca Ukranya’nın Belarus sınırı da iyice tahkim edilmişti. Belarus Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko’nun da geçen ay Rusya’yı ziyareti sırasında Wagner’in Polonya’ya hareket etmek istediğini söylemesi, Polonya’da ve Baltık ülkelerinde güvenlik kaygılarının artmasına neden olmuştu. Ancak Kiev, Wagner liderinin önceki akşamki ölümünün savaşın genel gidişi üzerinde bir değişiklik yapacağına inanmıyor. Bunun önemli nedenlerinden biri Ukrayna’nın şu anda karşı taarruza geçmiş olması. Çünkü savaşın mevcut aşamasında iş, özel askerlerden çok, ağır silahlara düşüyor.
