Kim Jong-un’dan spor dünyasına şok! Kapalı rejimin son hamlesi

Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un, Tottenham Maçlarını Yayınlamayı Yasakladı

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un, İngiltere Premier Lig ekiplerinden Tottenham Hotspur’un maç yayınlarını ülke genelinde yasaklama kararı, uluslararası spor camiasında yankı uyandırdı.

Kararın, takımın kaptanı ve Güney Koreli yıldız oyuncu Son Heung-min’in milliyeti nedeniyle alındığı bildirildi. Bu akılalmaz yasak, Kuzey Kore’nin kapalı rejim politikalarının spor dünyasına nasıl yansıdığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Kuzey Kore’nin devlet kontrolündeki KCTV kanalı, Tottenham maçlarını yayınlamayı tamamen durdurdu. Daha da çarpıcı olan, maçların dört ay gecikmeyle ve 90 dakikalık süreleri 60 dakikaya indirilerek yayınlandığı ortaya çıktı. Bu düzenlemeler, rejimin propaganda odaklı yayın politikalarının bir uzantısı olarak değerlendirildi.

Kuzey Kore’nin bu kararı sadece Tottenham ile sınırlı değil. Geçtiğimiz yıl Wolverhampton Wanderers forması giyen Hwang Hee-chan ve Brentford’da oynayan Kim Ji-soo’nun maçları da yayın listesinden çıkarılmıştı. Kuzey Kore’nin spor yayınlarındaki bu sansür politikası, rejimin Güney Kore’ye yönelik siyasi duruşunun bir yansıması olarak görüldü.

Uzman Görüşleri: Sansürün Arkasındaki Nedenler

Kuzey Kore uzmanı ve Washington merkezli Stimson Center’da kıdemli araştırmacı olan Martyn Williams, verdiği demeçte, “Kuzey Kore televizyon programları genellikle propaganda ile doludur, ancak spor yayınları, rejimin mesaj kaygısı gütmediği nadir alanlardan biriydi. Ancak Son Heung-min gibi Güney Koreli oyuncuların uluslararası başarısı, rejimi rahatsız etmiş görünüyor” dedi.

Williams, KCTV’nin 2023’te Premier Lig, Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kupası maçlarını yayınladığını, ancak bu yayınların sıkı bir devlet kontrolü altında olduğunu vurguladı. Londra Üniversitesi’nde Kore Çalışmaları profesörü olan Dr. Hazel Smith, Kuzey Kore’nin bu kararını “rejimin ideolojik saflık takıntısının bir göstergesi” olarak nitelendirdi. Smith, “Kuzey Kore, Güney Kore’nin kültürel ve sportif başarılarını bir tehdit olarak algılıyor. Tottenham gibi popüler bir takımın maçlarının yasaklanması, rejimin halk üzerindeki bilgi akışını kontrol etme çabasının bir parçası” dedi.

Bilimsel Araştırmalar: Spor ve Propaganda İlişkisi

Kuzey Kore’nin spor yayınlarına yönelik sansürü, rejimin bilgi kontrolü stratejisinin bir parçası olarak değerlendirildi.

Yayımlanan bir araştırmada, Seul Ulusal Üniversitesi’nden Dr. Park Ji-won, Kuzey Kore’nin spor yayınlarını ideolojik bir araç olarak kullandığını belirtti.

Araştırma, KCTV’nin maç yayınlarını manipüle ederek rejim karşıtı herhangi bir içeriği filtrelediğini ve genellikle Güney Koreli sporcuların başarılarını sansürlediğini ortaya koydu.

Dr. Park, “Kuzey Kore, sporu birleştirici bir unsur olarak değil, ideolojik bir savaş alanı olarak görüyor” dedi.

Uluslararası Tepkiler ve Tottenham’ın DurumuTottenham Hotspur Kulübü, konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak Premier Lig’in uluslararası yayın hakları temsilcileri, Kuzey Kore’nin maç özetlerini anlık olarak yayınlama hakkına sahip olmadığını doğruladı. Bu durum, Kuzey Kore’nin spor yayınlarındaki kısıtlamalarının teknik ve yasal boyutlarını da ortaya koydu.

Kuzey Kore’nin bu kararı, aynı zamanda rejimin Güney Kore’ye yönelik düşmanca tutumunun bir yansıması olarak görüldü.

Geçtiğimiz Ekim ayında Kim Jong-un’un, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un “Kuzey Kore rejiminin sonunu getirme” söylemlerine sert bir yanıt verdiği biliniyor.

Kim, “Güney Kore’yi hiçbir ilahi gücün koruyamayacağını” söyleyerek nükleer savaş tehdidinde bulunmuştu.

Kapalı Rejimin Spor Politikası

Kuzey Kore’nin spor yayınlarına yönelik bu tür kısıtlamaları yeni değil. Pyongyang’daki “Güneş Günü” kutlamalarında ordunun gösterişli yürüyüşü dünya gündemine otururken, rejimin spor etkinliklerini de propaganda aracı olarak kullandığı biliniyor.

Tottenham yasağı, bu politikaların spor dünyasındaki en son örneği olarak öne çıktı.

Kuzey Kore’nin bu akılalmaz kararı, sporun evrensel birleştirici gücüne gölge düşürürken, rejimin kapalı yapısının uluslararası arenada nasıl bir iz bıraktığını bir kez daha gösterdi.

Tottenham taraftarları ve Son Heung-min’in hayranları, bu sansürün Kuzey Kore halkını dünya futbolundan uzak tutmasının üzüntüsünü yaşıyor.

Related Posts

Dinamoyu tamir etmek istedi; Elektrik akımına kapılarak öldü

Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde Fırat Nehri’nde su dinamosunu tamir etmeye çalışan çiftçi Yusuf Çemberlitaş, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.

Demografik alarm: Türkiye 2040’ta yaşlılar ülkesi olacak

TÜSİAD tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve PwC Türkiye tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’nin hızla yaşlanan nüfusuna dikkat çekiyor. Dünya ortalamasına göre 10 yıl daha erken yaşlanıyoruz.

Yaz tatiliniz zehir olmasın! Denizlerin en tehlikeli canlısı… Dakikalar içinde felç geçirebilirsiniz

Elbette çoğumuzun aklına ilk önce köpekbalıkları ya da zehirli denizanaları gelse de, deniz büyüleyici güzelliğinin altında son derece tehlikeli canlılara da ev sahipliği yapıyor. Özellikle ‘Jaws’ gibi filmleri izledikten sonra, plajda rastlanan …

Viyana’da tramvaya saldırı: Polis büyük çaplı operasyon başlattı

Avusturya’nın başkenti Viyana’nın Penzing bölgesinde, Linzer Caddesi 150 numaralı mevki civarında büyük bir polis operasyonu düzenlendi. Yetkililerden edinilen bilgilere göre, 52 numaralı tramvay hattı seyir halindeyken henüz belirlenemeyen bir nesne …

AKP il başkanlığı önünde imamlı tabutlu eylem

Muğla’da zam oranını yetersiz bulan ve eylem takvimi açıklayan TÜRK İş, Muğla AKP il binası önünde eylem ve basın açıklaması yaptı. Tabutun üzerindeki “Kamu İşçisi Kirayı Ödeyemeden Öldü” yazısı dikkat çekti.

TİP İzmir’den acil seferberlik çağrısı

Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Örgütü, “Köyler boşaltılıyor, insanlar evsiz kalıyor, yürekler yanıyor. Bu yaşananlar bir doğa olayı değil; ihmaller zincirinin, hazırlıksızlığın ve derinleşen iklim krizinin sonucu olarak karşımızda duruyor. Yangınlar sadece ağaçları değil, suyu, toprağı, havayı; bir arada yaşama umudumuzu da tehdit ediyor” dedi.