Kayyum Atamaları ve Demokrasinin İradesi

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay, Kağızman Belediyesi’ne kayyum atanması konusunda, yerel yönetimlerde halkın iradesine saygı gösterilmeden, mahkeme kararlarının hemen ardından önceden planlanmış atamalar yapıldığını vurguladı.

“Belediye meclisinin iradesine saygı gerekirdi. Fakat terör davalarında bu şekilde kayyum atamaları adeta gelenek hâline geldi. Demokrasi inancı zedelendi”.

15 Temmuz sonrası uygulanan bu yöntem, Balbay’a göre artık ‘toksik demokrasi’ boyutuna ulaştı. Yargı sürecindeki belirsizlik ve istinaf aşamasına girmeden yapılan müdahaleler, demokrasinin temel ilkesine zarar veriyor.

İmamoğlu ve Genç Muhaliflere Yönelik Baskı

Balbay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yürütülen soruşturmaya sert eleştiriler yöneltti. İmamoğlu’na açılan altıncı davayı sorgulayarak, siyasi yasak ve tutuklama tehdidi altında yürütülen baskının parçası olarak gösterdi.

“Seçime girerken tutuklanmak dahil… Bu strateji, siyasi arenaya girişte adeta bir engel oluşturuyor”.

Ayrıca, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın durumu da tartışıldı. 29 yaşındaki genç muhalifin uzun süredir CHP içinde olmasına rağmen siyasi yasakla karşı karşıya kalmasının, gençlerin siyasetten uzaklaştırılmasının bir parçası olduğu düşünülüyor.

AKP’nin ‘Yenidenlenme’ Politikası

Programın ilerleyen bölümlerinde Balbay, AKP’nin kongrede tartışılan ‘yenidenlenme‘ hareketine de değindi. Partinin, muhalefetten ayrılanları tekrar kazanmaya çalışmasının, partinin artık yeni bir şey sunmadığının bir işareti olduğunu belirtti. “İktidarda kalmak için mevcut seçenekleri yok etmeye çalışıyorlar” dedi.

Muhalefetin Birleşme Umudu

Balbay, tüm bu hukuksuz uygulamaların ve sistematik baskının, muhalefeti daha da birleştireceğini öne sürdü. CHP ile İyi Parti arasında yapılan son açıklamalara değinen Balbay, muhalefetin ortak bir aday üzerinde anlaşmasının, AKP’nin saldırgan politikasına karşı bir güç oluşturacağına inanıyor.

“AKP’nin hukuksuz davranışları, muhalefeti birlikte hareket etmeye zorluyor. Demokrasi geleneğimiz bu baskılara karşı gelecektir.”