Sağlıklı olduğu düşünülen 3 besinin tümör büyümesini teşvik edebildiği ortaya çıktı!

Araştırmacılar, Linoleik Asit ve Agresif Meme Tümörleri Arasındaki Bağlantıyı Ortaya Çıkardı

Amerikalı araştırmacılar, yaygın bir yağ asidi olan linoleik asit ile agresif meme tümörlerinin büyümesi arasında yeni bir mekanizma ortaya çıkardı.

Linoleik asit, bitkisel yağlar, yumurta, kuruyemiş, tohum ve tofu gibi birçok gıdada bulunuyor. Bu yağlar, büyüme, kemik sağlığı ve beyin fonksiyonları gibi hayati işlevlerde önemli bir rol oynuyor. Ancak aşırı tüketim konusunda dikkatli olunması gerekiyor.

Batı ülkelerinde, ultra işlenmiş ürünlerin yaygınlaşmasıyla birlikte omega-6 tüketimi 1950’lerden bu yana hızla arttı. Bu durum, omega-6 ile omega-3 yağ asitleri arasında bir dengesizlik yarattı.

Omega-3’ün kalp, göz ve beyin üzerindeki iltihap giderici ve koruyucu etkileri bilinirken, bu dengesizlik sağlık açısından risk oluşturabiliyor.

Linoleik asit ve üçlü negatif meme kanseri arasındaki bağlantı keşfedildi.

Weill Cornell Medicine araştırmacıları tarafından yürütülen ve Science dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, aşırı linoleik asit tüketimi ile agresif bir meme kanseri türü olan üçlü negatif meme kanseri arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.

Curie Enstitüsü’ne göre, bu kanser alt tipi vakaların yaklaşık %15’ini oluşturuyor ve hormonal tedavilere yanıt vermediği için tedavisi oldukça zor.

Related Posts

Geceleri aç uyanıyorsanız dikkat: Bu durum bir hastalık habercisi olabilir

Gece uykusundan açlık hissiyle uyanmak sadece psikolojik değil, gizli bir metabolik hastalığın habercisi olabilir. Uzmanlar, bu durumun gizli hipoglisemi ve insülin direnci gibi ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğini dile getirdi.

Göz kaşımak düşündüğünüzden tehlikeli olabilir

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Serdar Marol, göz nezlesinde kaşımanın hastalığı tetiklediğini belirterek, kaşımanın keratokonus gibi kalıcı göz bozukluklarına yol açabileceği uyarısında bulundu.

Develer kanser için gizli silah mı? Tümöre nokta atışı: ‘Hörgüç değil antikor’

Uzun bacakları, hörgüçleri ve çöl dayanıklılıklarıyla tanıdığımız develer, şimdi yepyeni bir rolle gündemde: Kanserle savaşın gizli kahramanı. Bilim insanları, bu hayvanların vücutlarında bulunan ‘nanobody’ adlı minik antikorların, erken teşhisten hedefe yönelik tedaviye kadar pek çok alanda çığır açabileceğini düşünüyor. Peki bir çöl hayvanı, insan sağlığını kurtarmakta nasıl bu kadar etkili olabilir?

Uzmandan elektronik sigara uyarısı: Akciğer yetmezliği, solunum sıkıntısı ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, elektronik sigaraların akciğer ve kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Akkoyunlu, “Elektronik sigaralar aslında en büyük problemlerden bir tanesi. Normal sigaranın etkilerini ve içeriklerini biliyoruz ancak elektronik sigaralar söz konusu olduğunda ciddi bir çeşitlilikle karşılaşıyoruz. İçerikleri konusunda net bilgiler olmaması ve yan etkilerinin tam olarak bilinmemesi bu cihazları daha da riskli hale getiriyor” dedi.

Bu nadir görülen kanser belirtisi sadece banyoda ortaya çıkıyor

Uzmanlar, safra yolu kanserinin (kolanjiyokarsinom) sessiz ilerleyip çoğu kez geç evrede teşhis edildiğine dikkat çekiyor. İlk uyarı işaretleri sıklıkla tuvalette ortaya çıkıyor; ancak sindirim veya idrar yolu problemleriyle karıştırılabildiği için gözden kaçabiliyor.

En zorlu tedavilerden birini Brezilyalılar çözdü: Tuhaf görünmesine rağmen sonuçları çok başka

İnsanlık tarihi boyunca yanık tedavisi, tıp dünyasının en zorlu alanlarından biri oldu. Bu ihtiyaca çözüm arayan Brezilyalı bilim insanları ise, doğanın sunduğu eşsiz bir kaynaktan ilham aldı: balık derisi.